Bütün yazının özetini az önceki cümlede belirttim:
Bize ne lan?
Şu gerizekalı How I Met Your Mother dizisi Türkiyemizde popüler olduğundan beri gerizekalı alışkanlıklar türedi biz gençlerde.
Misal:
'Şehrin en güzel burgerini bulalım'
Hayır ben de damak tadı olan ve de güzel yemek yiyen bir insanım da.
Burger sonuçta, kötü bi yemek. Bizim tavuk dönerimiz falan gibi bişi.
Fast Food orucumu dün bozdum;
Whopper yedim, taş gibi lan.
Yemişim Dükkan'ı, yemişim Günaydın'ı.
Sabaha kadar Whopper bundan sonra.
Burger dediğin pis olacak aga.
Hadi gidip şehrin en iyi tavuk dönerini bulalım, gobitini bulalım yok ama di mi e gençler?
Neyse bu How I Met Your Mother ('How I Met' diye kısaltmak, 'Feys' diye feysbuk kısaltmak vs vs de apayrı bi konu, o konuda da doluyum, gelicem dostlar ona da gelicem) izleyen arkadaşlar bi de tabii evde toplanıp Superbowl izlerler. Kuul ya. İzlerler.
Şimdi sana bi soru mahallenin güzel kızı Arzu;
Galatasarayımın maçını izlemek tü kaka,
Adını bilmediğin takımların, kurallarını bilmediğin oyunun maçını izlemek kuul di mi?
''22 tane adam bi topun peşinden koşuyoooo !!''
Superbowl'da 22 tane adam topa bile benzemeyen bişeyin peşinden koşuyo be.
İçi dolu halk ekmek gibi bişi lan o top.
Allahıma halk ekmek.
Amerika'da da böyle bizimkiler gibi mal erkekli kızlı gruplar da toplaşıp zaten Ziraat Bankası Türkiye Kupası izliyolarmış.
Öyle Duydum
Önceki yazımda Crystal Castles'a çocuk elektronik müziği dememden sonra benle sesli mülakat yapanlar vardı, 8bitse 8bit catchy ise catchy alın size güzel old skool elantrikli müzik.
- Arkadaş niye Jack'in herkes ağzına ağzına vuruyor ? O da insan be !
- Kate Austin en son ne zmn STD kliniğine gitti ? Adaya hastalık yayıyor kadın resmen.
(sevmiyorum) (ama güzel) (o ayrı)
Madem diziden girdim,kanımca gelmiş geçmiş en Shaggy-Fantastic diziden girip abidik gubidik yerlere giricem yine.
Extras kadar güzel bişi geldi mi ?
Tamam Flight of the Conchords da var, Black Books da var, The Office de var (ya ama British gibi diiiiiiiil, diyen arkadaşlara 'horyuken' çekmek istiorum)
US Office bu arada bahsettiğim
Çok doluyum bu arada bu UK vs US Office olayına.
Tamam UK komik, gayet de komik... Ama full anlayıp da güldüğüne inanmıyorum çoğunluğun ya da US Office'i adam gibi oturup izlediğine insanların... Whatever.
İngiliz herşey süperfantastik ya bize göre...
Al bak bu da İngiliz:
Extras'da Ricky Gervais'in yazdığı ve oynadığı korkunç kötü bir komedi dizisi vardı;
'When The Whistle Blows' diye...
Çok Acayipti.
Catchphrase'lerinden, peruğuna, karakterlerindenucuz esprilerine on numara sıçık bişeydi.
Değerli abimle bunun geyiğini her yaptığımızda aklımıza bi ton Türk dizisi gelirdi bu parodiye benzeyen.
Tek tek deşifre edicem bunları, Uğur Dündar'la konuştum haberler iyi. Giricez mutfaklarına.
When The Whistle Blows'la yarışabilcek, yeri geldi mi sikertcek TOP 5 Türkiş Kazanova !
5) Çılgın Bediş
'Zebeha Kadar Dens' gibi itici bir 'catchphrase'i dışında pek bişeyi olmayan 40 yaşında kadının liseliyi oynadığı 'not-so-hot' bişey bişey.
4) Selena
Arda Turan, Sinem Kobal için 'Bundan sonra oyunculuk kariyerinde öpüşmesini hoş karşılamıyorum' demiş.
Lan gerizekalının başkanı, adam gibi otur konuş kızla da şöyle salak dizilerde oynamasın önce;
Sonra istiyosa gitsin 300 Spartalıyla savaşsın.
3) Küçük İbo
Self-titled dizide ne acılar çekti şu çocuk ya.
Bıyığı yeni terlemiş Küçük İbo'yu üzenler beni de üzdüler zamanında.
2) Bez Bebek
Christopher Nolan'ın Inception'ı ne kadar 'mind fuck' olabilir Bez Bebek'in yanında?
Geçen yemeksepeti'nden adana söyledik, yerken Bez Bebek izliyoduk Hakan'la;
Adana oldu flux capacitor, oldu lightsaber, kafa kalmadı kimsede lan !
1) Çocuklar Duymasın
'Ba-ba-ba-ba', 'Ana', 'Mutfak' gibi 'catchphrase'leri olsun,
Ingilizce konuşan karakter olsun,
Çay getiren cüce (is Cüce a politically correct word?) olsun,
Hiçbi konu olmaması olsun her türlü When The Whistle Blows kriterine harfi harfine uyuyor.
Soba borusu bacaklı Pınar Altuğ zengin oldu ya bu diziden, ben gider tam ekmek soğan yerim artık acımdan. (açlık değil. ACI ACI)
Sinriniz kalkmasın yoldaşlar.
Marion Cotillard ve İskoçların heryerinden öpülesileri el ele vermişler.
En yenilerinden, en 'lame'lerinden birini belirteyim giriş olarak;
'Bize gelsene DVD izleyelim'
Ya bırah allasen.
DVD izleyelimmiş.
O DVD bitmez arkadaş.
Bitirmeyi geç, menü zar zor geçilir, işin kötüsü de hepimiz geçtik o DTS'li, WideScreen'li eve kız atma yollarından.
PS: Bi de gece uyurken DVD koymak ve sabahın köründe Menü Müziğini tekrar-tekrar dinlemekten intihara kadar giden bir uzun yol var ki... Hiç giresim yok.
3 hafta filan önce gerçekten eve kız atma meyilim ve de gücüm yokken (kız gelen evim var bu arada, net 'on a regular basis' kız geliyo. evet) evdeki gereksiz bira fazlalığından kurtulayım diye kıçımdan bi içiş oyunu uydurdum.
Daha sonra kardeş gibi arkadaşım Ateş (Sleepers.... Abim askerden gelsin Kevin Bacon'u dövdürtücem) ve daha sonradan aramıza, gönlümüze buyuran bir bağyan arkadaş (isim vermiycem zira oyunun adından sonuca varıp AAAA diyebilirsiniz) ve de sarı bela Koray bana geldiler...
Daha sonra iyi ettik bu canım oyunu.
Sizde öğrenin sizde iyi edin istedim.
İçerik:
- Scrabble Harf Çuvalı
- 20 Shot Bardağı (plastik bardak da olur)
- 30 Şişe filan bira
Kurallar:
- Herkes bir harf çeker.
- Harf değeri olarak en yüksek rakamı çeken o sayı kadar bira shot içer.
- Bunun dışında eğer 'sesli' harf çektiysen, bir shot bira içip tekrar çekmek zorundasın.
- Tekrar 'sesli' gelirse, bir tane daha içip sessiz gelene kadar çekip çekip içersin.
- Repeat.
İlk başta azcık karışık gelse de yaklaşık 13 saniyede filan kavrayıp ilk 23 dakika eylendiğin, daha sonra yamulduğun, çoğunda da seviştiğin.... Dur gız yannış okumadın, evet seviştiğin bir oyun.
Hani sorucaksın Ateş, Koray, Sen ve Bağyan arkadaş vardı...
Herkes seviştiyse nasıl bir kombinasyon aga o diyceksin
Ona da cevabım var....
Koray eve gitti.
Ben aseksuelim.
Evet azcık akıllıysanız anladınız ki..... Ateş sevişti
Oyunun adı 'Seviştiren', diğer oynadığımız her sefer, herkes yüzde doksan, bazen, kesin gibi belki sevişti.
Oynayın sevişin.
İster inan ister inanma oğlum...
Sevişmek kadar güzel bi şarkı dinlemek ister misin ?
İşte bazı kızlar öyle bir gönül çalıyor, öyle bir adamı deli ve de divaneye çeviriyor ki; yaşını başını almış 'olmuş' tabir edeceğimiz 'Rockstar'lar bile oynamaklıklı olsun ağlamaklıklı olsun şarkılar yazıyolar bu bayan arkadaşlara.
Tabi tonlarca kız ismi geçen şarkı var, bu benim 10'a indirdiğim, 'naaays, naaays McLovin' dediğim bir '10 Kızlı, 'Buraya Kızla Gelinir'li şarkı' listesi.
Bide en kötü 5 var tabi, bi ton vardı aslında, eleye eleye, sinrimi boza boza 5 tane buldum sonunda.
PS: Resimde Ben Braddock'ı yine 'Elaiiiine, Elaiiiiine, Elaaaine X 25' diye bağırıp bağırırken görüyoruz, ben hep bu sahneyi alkışlarla yaşayan Tülay diye yırtınan kaypak kocaya benzetiyodum, sizde benzetin 'lame-yet-filmbuff' rakı sofralarinda paylaşın diye şeyettim.
10) Little Richard - Long Tall Sally
Yazıma hurriyet.com yazarı gibi başlayasım geldi. Google diye bişiy var onu kullanmayı oğrendim de, ondan.
Long Tall Sally diye google eyleyince, şarkinin ilk taslak adının 'The Thing' olduğunu gördüm, aklıma kral abimiz Kurt Russell'ın nasıl da uzaylı organizmanın ağzına ağzına vurduğu, vurup vurup saymadığı güzide film geldi. (ne güzel dövüyodu ama ya.. bak hala çıkamadım)
1956 gibi 'African American' lar icin sıkıntılı olan bi zamanda yazdığı bu şarkının vidyosu da ayrı bir acayip zaten. Bembeyaz masalara söylediği şarkıda yine kendini kaybediyo Little Richard, coşuyo coşturuyo, çok afedersiniz sahneyi dolduruyo.
Akıllara kazınan tabi orkestradaki her abinin Ankaralı Turgut gibi kendilerine 7 beden büyük gelen takım elbiseleri. Arkadaş tamam anladık seneye de giyersin de, o kadar da büyük alınmaz be.
Bi de Black Dynamite'ın Devlet Bahçeli edasıyla Little Richard'dan girip küçük penise ilerleyen ütopik yolculuğu var bitabii.
9) Pulp - Sylvia
Eve çok, çok sarhoş gelip de telefondan 'fuck buddy' aramak, onu da geçtim durumu olan var olmayan var tabi, (hazır feysbuk profilleri acıldı) 'Bodrumdayııııııız' veya 'Kızlarla tatil kafasıııııı' filan gibi güzel kız profillerindeki albümlere bakmak yerine eski, çok eski kız arkadaşa uzun, çok uzun bir mail atmak vardır ya…
Jarvis 1998'de mail, twitter, myspace hak getire ICQ bile olmadığından böyle bir şarkı yazmış gibi gibi.
Duygusala bağladım, bağlarım.
Herkesin bir Sylvia'sı var sonuçta.
Ben bu şekil Sylvia severim, bu arkadaş şu şekil Sylvia sever, şu şekil sever…
8) Beatles - Lucy In The Sky With Diamonds
Beatles'ın galiba yaklaşık bi çuval kız ismi geçen şarkısı var.
Onların olmayacak kimin olacak diye de vurguluyorum fütursuzca.
Hani sorsalar 30 yaşına kadar Paul McCartney gibi yaşayıp ölceksin ya da kendin gibi ol 400 yıl yaşa deseler. Düşünmem atlarım Les Paul'e.
400 yıl napıcam lan bi de o var. Zaten 30'umda kel kalırım. Sonra Larry David'e bağlar, çekilmez kaknem bi insan olurum.
Lucy in the Sky with Diamonds'dan girip Istanbul'un 'Oh So Arty' kızlarına da birkaç laf etmeden geçemiycem tabi. Size laflar hazırladım:
'Ya Lucy in the Sky with Diamonds aslındaaaa LSD ye bi göndermeee.. John Lennon bunu hep yapıyooor. Bi de Godard var, David Lynch'e de taparım… 'The' Beatles keyfi… Bi de Lomo aldım, Yikiliyoooo, 'büyükk' güzel…
Yılbaşında, bayramlarda filan taksime salalım bu kızları diycem de, çok güzeller lan kıyamaz insan….
7) Beethoven - Fur Elise
Beytovfın.
Beytovfın.
Beytovfın.
Ne güzel okunuyor Ingilizce denen dilde değil mi ?
Evet kendi kendinize söylüyorsunuz.
Ya da söylemiyosunuz.
Kime yazdi? Kime yazdi?
Elise kim? Kim lan ?
Gibi sorulari sormaya ne hacet, adamın içi yanmış belli.
Ludwig de sevmiş senin gibi benim gibi.
6) The Clash - Janie Jones
'You Lucky Lady' diye alkollü 'nağra' atmadan dinlemeyi bitiremediğim şarkı.
Janie Jones'un hikayesi de hafiften John Terry'ninkine benziyor.
20. yuzyilin ikinci yarısında az biraz popstar olan sonrasında Londra 'upper class'ına giren Janie Jones'un en hararetli, en acaip olayı ise Londra'da 'mama'lık yapmaktan hapse girmiş olması.
Tamam hani Terry'i anliyo gibiyim, ailesi White Trash, babasi crack dealer, kendisi BFF lerinin karısını hamile bırakıyo filan da… Mama'lık da bi acayip uğraş. Bak; o kadar kızı çek çevir, ilgilen, muhasebesi var o var şu var, öbür yanda sosyetenin davetleri, operalar, şarap tatmak filan..
Bruce Wayne çekmiş bi köşeye sormuş 'Nası yapıyosun bu 'double life' olayını' diye.
Sormuş valla, abimin bi arkadaşı annattı.
Video Babyshambles cover'ından, sarı kız Janie Jones'un ta kendisi.
OMG OMG OMG.
5) The Kinks - Lola
Hani 'çok yakışır, çok tatlı durur, hatta seksi durur' diye konan isimler var ya Türkiyemizde, misal:
Alev
Arzu
Merve
Melis gibi. (bu isimlerde tanıdığım vardır, alınmayın nolur)
Lola böyle bi isim değil. Değil LAN.
Gerçekten Lola isimli bi kız bulsam direk evlenirim, altıma çekerim aşortmanı, evden çıkmam. (evden çıkmam; anladınız siz anladınız)
Hatta ve hatta, evde oturup Lola isterse Çok Güzel Hareketler Bunlar bile izleyebilirim.
Evet evet yanlış duymadınız, Çok Güzel Hareketler Bunlar bile izleyebilirim.
O kadar seviyorum bu ismi ve şarkıyı anlayın artık.
Çok Güzel Hareketler Bunlar izlerim diyorum olm. Boru mu ?
PS: Videoda arkada dansedenler çok acayip lan bu arada
4) Art Brut - Emily Kane
Emily senin adın
Madonna, Mariah Carey, Emine Ün de senin gibi bir kadın
Isteseler de, sürseler de beni değişemem seni, farklı senin tadın
Lavaş, tavuk döner, lahmacun yersin her öğlen, yerindedir rahatın
Yiyiştik senle saatlerce Emily Kane
Kane senin soy adındır
Ah unutmadan Madonna, Mariah Carey, Emine Ün de senin gibi bir kadındır
Nafile, sürseler de değişemem seni, senin farkın tadındır
E, inkar etme yiiştik senle saatlerce Emily Kane
3) Flight of the Conchords - Carol Brown
Eski kız arkadaşlarımı kim organize etti de şarki söyletiyo hacıkanka?
Çoğumuz eski sevgilimiz tarafından duvara selo bantlandık, ya da eski sevgili erkek çıktı, ya da komaya girdi kız arkadaşımız. Oluyo böyle şeyler. Valla diyorum.
Bana 3'ü de olmadı ama, bi kız arkadaşımı eski sevgilisiyle bastım, birisi direk telefonunu değiştirdi, biri de Avustralya'ya taşındı. Tekrar valla diyorum.
Bret ve Jemaine sanki bir Yahudi Eric Bana edasıyla liste yapıyolar bu şarkıda, allah kimseye eski sevgili listesi yaptırmasın, hiç bi kız Munich olmasın zira onların canı var bizim canı var.
Bi de eklemeden geçemeyeceğim, yalvarıyorum; misal şu güzelim kıyafete bakın. Amiga'yla, commodore'la, atari'yle filan olur. Bi gitarın üstüne takın bunları; tamam işte cillop gibi Halloween kostümü. Allah aşkına, nolursunuz Joker olmayın bu Halloween ya !! CIA'le konuştum, haberler iyi, License to Kill'imi verirlerse bu Halloween de Joker olan arkadaşlara lisansımı göstericem. Evet göstericem yanlış duymadınız.
2) Simon & Garfunkel - Mrs Robinson
Paris Hilton ve Nicole Richie
Demet Akalın ve Hande Yener (yeni yeni)
Christiano Ronaldo ve İsmail YK gibi BFF olabilirlerdi.
Evet evet Ben Braddock ve Yusuf Atılgan'dan bahsediyorum.
Okulunu yeni bitirmiş, kendini Aylak Adam'lığa adamış Ben'in babası Türk olsa hiç böyle luzumsuz ve de ahlaksız durumlar çıkmazmış.
'Ben sana aylaklık yapma demiyorum, bi işe gir önce, aylaklığını yaparsın' derdi.
Akbil ve tavuk dönere mahkum kalan Ben de böyle terbiyesizliklere, zina dolu hayata alışmaz, alışamazdi. Oh alışamazdi.
Amma, Mrs Robinson da sanki hepimize seslenir gibi 'You'll never be young again' gibisinden cümleler kurarak 'Graduate Yaşa Graduate Yaşa' diye coşturuyor bizi.
Katharine Ross, evi barkı satarım. Net satarım. (evim filan yok bu arada, abi parası yiyorum)
-It's too late
+Not for me…
1) The Knack - My Sharona
Cartel / Cartel
Clash / This is Radio Clash
Zutons / Zuton Fever
Avalanches / Avalanche Rock gibi ben de kendi ismim geçsin, 'name check' yapıyim istedim.
İstedim istemedim, orası ayrı, 'one hit wonder' olan gruplardan en acayibi Knack'in sapık güzel şarkısı 1 numaram.
Lahmacun arasına adana sarmayı keşfettiğim anla birdir bu şarkıyı dinlediğimdeki coşku.
